Page 48 - 81 Çalıkuşu Kırşehir Temmuz
P. 48
nitelikli insan kaynağı yetiştiren bir mesleki eğitim inşasını hep birlikte yapacaklarını vur-
guladı. Türkiye'nin mesleki eğitimde iki kritik eksen değişikliği yaşadığını aktaran Bakan
Özer, mesleki eğitimin devletin hizmet ve üretim sektöründe aktif olduğu dönemde çok iyi
konumda olduğunu hatırlatan Özer, o dönemde arz ve talebin rasyonel bir şekilde tanım-
lanabildiğine işaret etti. Kıta Avrupası'nda özel sektörün mesleki eğitimdeki payının yüzde
50 olduğunu ifade eden Bakan Özer, 2012 yılına kadar Türkiye'de bu oranın yüzde 1'in
altında, halen yüzde 10'un altında olduğunu belirtti.
"Bu toprakların tanıklık ettiği toplumsal mühendislik hareketlerinden biri de kat sayı uy-
gulaması" diyen Özer, şöyle devam etti: "Nasıl başörtüsüyle ilgili, eğitime erişimle ilgili mü-
dahaleler olduysa nasıl bu toplumun çocuklarının eğitime erişimiyle ilgili sıkıntılar çıkarıldıy-
sa aynı mühendislik projesi mesleki eğitiminin tahrip edilmesi için çok ciddi bir uygulamaya
tanıklık etti. 1999'daki kat sayı uygulaması. Mesleki eğitim mezunlarının yükseköğretim
erişimini kısıtladı, daralttı. Akademik olarak başarılı öğrenciler yükseköğretime gitmediler.
Tıpkı imam hatiplerde olduğu gibi... Bu defa ne oldu? Hiçbir yere yerleşemeyen öğrenciler
homojen bir şekilde meslek liselerinde toplanmaya başladı. Başarı beklentisi sürekli düş-
meye başladı."
Kat sayı uygulamasının maliyetinin nitelikli insan kaynağı ile iş gücü piyasasını buluştu-
ramamak olduğunu kaydeden Özer, ikinci maliyetin Milli Eğitim Bakanlığı'nın yıllardan bu
yana uğraştığı okullar arası başarı farkı olduğunu belirtti. Üçüncü olarak öngörülemeyen bir
maliyetle daha karşılaşıldığını anlatan Özer, bunun da meslek liselerinde devamsızlık ve
disiplin olaylarında artış yaşanması olduğunu anlattı. Özer şunları söyledi:
"Dün başörtüsü yasağıyla o kızlarımızın, kadınlarımızın yurt dışına gitmesine vesile
olanların kadına şiddetle ilgili konuşacakları hiçbir şey yoktur. Yine onların dile getirdikleri
beyin göçüyle ilgili de konuşacakları hiçbir şey yoktur. Çünkü bugün beyin göçüyle ilgili ko-
nuşanlar o gün o kadınlarımız yurt dışına gittiği zaman beyin göçü hakkında konuşmadılar.
Onun için söz söyleme haklarını yitirdiler bu toplumda. Biz son 20 yılda bir taraftan eğitimde
okullaşma oranlarını 70 yıl gecikmeyle OECD ülkelerinin oranlarını ulaştırırken bir taraftan
da bu anti demokratik uygulamaların hasarlarını tespit ederek eğitim sistemini demokratik-
leştirdik. İşte bu eğitimdeki normalleşme, kitleselleşmeyi sağlayan, mağduriyetleri ortadan
kaldıran ve toplumsal taleplere hızlı bir şekilde cevap üreten demokratikleşmenin mimarı
olan Sayın Cumhurbaşkanımıza Konya'dan sevgilerimizi, saygılarımızı iletiyoruz."
Bugün gıda ve enerji krizleri ile tüm dünyada tedarik zincirinde yaşanan türbülansların
toplumsal bir maliyet ödenmesine yol açtığını belirten Bakan Mahmut Özer, "Ama emin
olun birlik beraberlik içerisinde Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu süreçleri de at-
latacağız. Tıpkı son 19 yılda olduğu gibi."
İzleyicilere 2000'li yılları hatırlatan Bakan Özer, muhafazakâr ailelerin kız çocuklarını
okula göndermiyor diye suçlandığını ama bunu söyleyenlerin okul yapmadığını ifade etti.
2000'li yıllarda 300 bin derslikli bir eğitim sistemi varken bugün 850 bin derslikli bir eğitim
sistemi olduğunu söyleyen Özer, Cumhuriyet tarihinde ilk kez kız çocuklarının okullaşma
oranının erkek çocuklarını geçtiğini dile getirerek "Yani demek ki yeterli arzı üretebiliyorsak
vatandaşın eğitimle ilgili hiçbir sorunu yok. Ama işte bu mühendislik projelerini üretenler,
toplumsal manipülasyonlar yapmak isteyenlerin zihinleri böyle çalıştığı için hem imkân ver-
meyecek hem de diyecekler ki Millî Eğitim Bakanlığı mesleki eğitimi güçlendirsin. 10 yıl
48